Lohusalık dönemi (Puerperium)
İLETİŞİM ve ADRES:
0216 386 37 50
0543 386 37 50
KÜÇÜKBAKKALKÖY MAH, EFE SOK, NO:6
ATAŞEHİR İSTANBUL
Lohusalık Dönemi (Puerperium)
→Lohusalık dönemi hangi zaman dilimini içerir?
Bu süre değişkendir. Ancak genellikle doğumdan sonra plasentanın ya da halk deyişiyle bebeğin sonu veya eşinin (plasenta) çıkışından (yani doğumun 3. evresinin bitişi) sonraki 6-8 haftayı kapsar. Lohusalık döneminin bitişi halk deyişiyle 40’ı çıkmak diye tabir edilir. Bu zamanda oluşan değişiklikler ile rahim ve diğer pelvik organlar doğumdan önceki durumlarına gelirler.
→Miad (40 hafta, 9 ay 10 gün) gebelikte doğumdan sonra kanda gebelik testi (beta HCG) ne zaman negatifleşir?
Miad gebeliği takiben ortalama 2 hafta sonra kanda gebelik testi negatifleşir. Halbuki ilk trimester (ilk 3 ay) düşüğünden sonra testin negatifleşmesi 40 günü bulabilir.
→Doğumdan sonra rahim nasıl küçülür?
Doğumdan sonra 1. haftada rahim ortalama % 50 küçülür. 2. haftada ise karın boşluğundan aşağı inip, gerçek pelvis denen leğen kemiği içindeki yerine döner. Düz kas hücresinin sıvı kısmının yani sitoplazmasının küçülmesiyle rahim küçülür. Bu küçülmeye involusyon denir, bu hafif rahim kasılmalarıyla oluşur. Bu sırada kasıklarda hissedilen ağrıya, son ağrı denir.
→Doğumdan sonra; subinvolusyon ya da rahmin tam küçülmemesi nedir?
Küçük plasenta (eş) parçaları rahim içinde kalırsa, hafif enfeksiyondan ötürü rahmin küçülmesi yavaşlayabilir. Buna subinvolusyon denir. Uzun süren loşi yani doğum sonrası kanlı akıntı veya açık renkli kanama olabilir. Eğer kanama fazla değilse, subinvolusyon; metilergonovin ve antibiotik türü ilaçlarla tedavi edilir.
→Doğumdan sonra annenin kiosunda (ağırlığında) nasıl bir değişim beklenir?
Hamilelik sırasında alınan ortalama 12 kilonun yarısı bebek, amnion sıvısı ve plasenta ile gider. Doğumdan sonra ilk haftada 3 kilo daha kaybedilir. Bu kayıp idrarla vücutta fazla olan suyun atılımına bağlıdır. Hamilelik öncesi kiloya 2-3 ayda ulaşılır. Tabii ki, bu rakamlar ideal kilo alımı olan 12 kilo için geçerlidir. Çok daha fazla kilo alan bayanlarda bunlar geçerli değildir.
→Neden bazı kadınlarda doğum sonrasında titreme nöbeti olur?
Oda ısısı, damardan sıvı verilmesi, kas yorgunluğu; ayrıca bebek, plasenta ve amniotik sıvı kaybıyla oluşan vücut ısısı kaybının getirdiği yeni duruma uyum nedeniyle titreme nöbeti oluşur. Tehlikeli bir durum değildir.
→Memeyi emzirmeye hangi olaylar hazırlar?
Hamilelikte artan progesteron, estrojen, HPL (human plasental laktojen) memelerin büyümesini hızlandırır. Doğum sonrası dönemde bu hormonların azalmasıyla birlikte, yüksek seviyede olan prolaktin süt oluşumunun başlamasını sağlar. Bebeğin emmesi, beyinde hipofiz bezinden oksitosin hormonu salınımı ve meme dokusundaki düz kas hücrelerinin kasılması süt oluşumunun devamı için önemlidir. İlerleyen haftalarda prolaktin seviyesi düşer ve doğum sonrası 3-4. ayda normal gebelik dışı seviyelere iner. 4. aydan sonra süt oluşumu tam olarak açıklanamayan beyin ve meme dokusu arasındaki dokunma duyusu sayesinde devam eder.
→Emzirme bırakılınca süt oluşumu nasıl durur?
Emzirmenin durması ile oksitosin salınımı ve yukarıda anlatılan süt oluşma mekanizması azalır. Kanallarda boşalmayan süt birikimi yeni süt olşumunu engeller. Hemen doğum sonrası dönemde, süt verilmemesi gereken durumlarda; göğüs bandajı, buz paketleri ve hafif ağrı kesici ilaçların uygulanması laktasyon yani süt oluşumunu engelleyebilir.
→Laktasyon yani süt oluşumunu engelleyen ilaçlar nelerdir?
Bromokriptin ve Kabergolin
→Anne sütünün avantajları nelerdir?
Anne sütünün bağışıklık sistemi ile ilgili avntajları vardır. Ayrıca besinsel olarak, anne sütü yenidoğan bebek tarafından kolay sindirilebilen proteinler içerir ve yüksek oranda demir emilimi sağlar. Hijyenik ve ekonomik oluşu da önemli rol oynar.
→Doğum sonrası hastada ateş yükselmesinin sebepleri nedir?
Enfeksiyon en sık olarak rahimi ve özellikle rahim zarını (endometrit) tutar. Bu enfeksiyon rahmin dışına, hatta rahmin toplar damarlarına (pelvik tromboflebit) kadar geçebilir. Tüplere, yumurtalıklara ve peritona yani karın zarına kadar enfeksiyon ilerleyip, apse gelişimi olabilir. Enfeksiyon varlığında nadiren de olsa, rahim içinde plasenta (eş) parçaları kalmış olabilir. Eğer kanamayla birlikte böyle bir şüphe varsa, antibiotik başlandıktan 2-4 saat sonra nazik bir şekilde rahim duvarı kürete edilir.
Epizyotomi (Dikişli doğum) yapıldığında, vajina ile anüs arasındaki perine bölgesinin enfeksiyonu da değerlendirilmelidir. Epizyotomi yapılmasa bile, perineal bölge tamir edilmemiş yırtıklara bağlı enfeksiyon yönünden dikkatle incelenmelidir. Perine bölgesindeki enfeksiyonlar, apse oluşturduklarına boşaltılmaları gerekir.
→Mastit (meme enfeksiyonu) nedir?
Meme enfeksiyonu veya mastit, emzirme döneminde meme başında oluşan çatlaklardan meme dokusunun mikrop kapması sonucu oluşur. Mikrop çoğu zaman normal ciltte bulunan Staph Aureus’tur. Doğum sonrası emziren annelerin yaklaşık % 1’inde 3-4 hafta içinde mastit gelişebilir. Bu dönemde, meme enfeksiyonu gelişen memeden de emzirmeye devam edilmelidir. Emzirme mümkün olmasa bile, memeden süt sağılarak devamlı süt oluşumunun ve akışının sağlanması gerekir.
→Süt ateşi ya da angorjman nedir?
Memenin lenf damarlarındaki akımın kesilmesine bağlı meme angorjmanı yani sütün birikmesi ve atılamaması nedeniyle 24 saatten az süren 38.5 derecenin altında hafif bir ısı yükselmesi olabilir. Genellikle doğum sonrası ilk 1-2 günde olur. Muayenede memeler hassas ve şiştir, ancak mastitte olduğu gbi meme cildinde renk değişikliği ve bölgesl hassasiyet olmaz.
→Doğum sonrası başka organ enfeksiyonları da ateşe neden olur mu?
Sezaryenle doğum yapan hastalarda; ameliyat yarasının enfeksiyonu, böbrek enfeksiyonu veya solunum yolları enfeksiyonu gelişebilir. Doğum sonrası hastaların yaklaşık % 1’inde tehlikeli bir durum olan tromboemboli (toplardamardan pıhtı atılması) olabilir. Bu da ateşle seyreder. Hemen kan sulandırıcı tedaviye ve antibiotiğe başlamak gerekir.
→Doğum sonrası dönemde ayak düşmesi neden olur?
Doğum sırasında popliteal bölge denen dizin arkasındaki bölgenin yanlış pozisyonda ve uzun süreli olarak doğum masası ayaklığında tutulduğu durumlarda sinir zedelenmesine bağlı ayak düşmesi olabilir. Bu durum zaman içinde kendiliğinden düzelir.
→Postpartum Blues (Doğum sonrası depresyon) ne sıklıkta görülür?
Doğum sonrası ilk 3-4 günlük dönemde lohusaların %70-80’inde geçici, sınırlı bir depresyon olabilir. 48 saatten fazla süren durumlarda ileri araştırma ve psikiyatri konsültasyonu gerekebilir.
→Doğum sonrası Sheehan Sendromu nedir?
Doğum sonrası çok ciddi kanamalarda, tansiyon düşüklüğüyle birlikte hipofiz bezinin iflas etmesi nedeniyle olur. Panhipopituterizm denen hipofizden salgılanan hormonların salgılamaması neticesinde; tiroid, böbreküstü bezi ve üreme organlarının fonksiyonlarında bozulmalar olur. İlk belirti; hipofizden salgılanması gereken prolaktin yani süt hormonu salgısı olmadığından laktasyonun yani süt üretiminin olmamasıdır. Ancak günümüzde bu sendroma çok nadir rastlanmaktadır.
→Doğumdan sonra adetler (Regl) ne zaman geri döner?
Burada asıl faktör annenin emzirip emzirmediğidir. Emzirmeyen annelerde ilk adet %40 vakada 6 hafta içinde, %90 vakada 24 hafta yani 6 ay içinde olur. Eğer emzirme varsa, %15’i 6 hafta içinde olur. Geri kalan %85’lik grupta adetlerin dönmesi 1 yıla kadar uzayabilir.
Lohusalık Dönemi (Puerperium): Yeni Annelerin Fiziksel ve Duygusal Yolculuğu
Lohusalık dönemi, bir kadının doğumdan sonraki ilk altı haftalık süreyi kapsayan önemli bir fizyolojik ve psikolojik süreçtir. Bu dönem, annenin vücudunun doğum sonrası iyileşmesine odaklanırken, aynı zamanda yeni anneliğe alışma, bebek bakımı ve duygusal değişimle başa çıkma sürecini içerir. Bu makalede, lohusalık döneminin fiziksel ve duygusal yönleri, döneme özgü öneriler ve annelerin bu dönemi daha sağlıklı ve bilinçli bir şekilde geçirmelerine yardımcı olacak bilgiler ele alınacaktır.
Lohusalık Döneminin Fiziksel Değişimleri:
-
Uterus İyileşmesi: Doğum sonrasında uterus, doğum sırasında genişleyen durumuna geri dönmeye başlar. Lochia adı verilen vajinal kanama, bu iyileşme sürecinin bir parçasıdır ve ilk birkaç hafta sürebilir.
-
Vajinal ve Pelvik İyileşme: Eğer vajinal doğum yapıldıysa, vajinal bölge ve pelvik kaslar doğum sonrasında iyileşir. Bu süreçte ağrı, şişlik ve hassasiyet normaldir.
-
Göğüs Değişiklikleri: Süt üretimi başlar ve göğüsler dolgunlaşır. Bebeğin emmeye başlaması ile meme uçları çatlaklar ve hassaslaşabilir.
-
Hormonal Değişiklikler: Doğum sonrasında hormonal değişiklikler yaşanır. Özellikle prolaktin ve oksitosin hormonları, süt üretimini ve emzirme refleksini düzenler.
-
Kilo Kaybı: Bebeğin doğumu, plasentanın atılması ve diğer sıvı kayıplarıyla birlikte, annenin kilo kaybetmesine neden olabilir.
Duygusal Değişimler ve Psikolojik Sağlık:
-
Baby Blues: Doğum sonrası ilk birkaç hafta içinde, hormonal değişiklikler ve uykusuzluk nedeniyle hafif bir melankoli veya duygusal dalgalanma yaşanabilir. Bu duruma genellikle "baby blues" denir ve genellikle kendiliğinden düzelir.
-
Postpartum Depresyon: Bazı anneler, doğum sonrası depresyon yaşayabilir. Bu durum, daha uzun süre devam eden ve profesyonel yardım gerektirebilen daha ciddi bir durumdur.
-
Yorgunluk ve Stres: Yeni anne olmanın getirdiği sorumluluklar, yetersiz uyku ve bebek bakımıyla ilgili stres, annelerin genellikle yorgun hissetmelerine neden olabilir.
-
Annelik Kimliği: Yeni anneler genellikle kendi kimliklerini ve yaşamlarını bu yeni rolle nasıl dengeleyecekleri konusunda düşünce içindedirler.
Lohusalık Dönemi İçin Öneriler:
-
İyi Beslenme: Doğum sonrası dönemde sağlıklı ve dengeli bir diyet, annenin iyileşme sürecini destekler ve süt üretimine katkıda bulunur.
-
Yeterli İstirahat: Uyku, yeni anneler için kıymetli bir kaynaktır. Bebeğin uyku düzenine uyum sağlamak için gündüzleri kısa uyku aralıkları almak önemlidir.
-
Hareket ve Egzersiz: Doktor onayıyla, hafif egzersizler lohusalık döneminde fiziksel iyileşmeyi destekleyebilir.
-
Duygusal Destek: Aile ve arkadaşlarla duygusal destek paylaşmak, annenin bu dönemi daha kolay atlatmasına yardımcı olabilir.
-
Profesyonel Yardım: Baby blues'un ötesinde duygusal sorunlar yaşanıyorsa, bir sağlık profesyoneli veya danışmanla görüşmek önemlidir.
Sonuç Olarak:
Lohusalık dönemi, bir kadının hayatındaki önemli bir geçiş evresidir. Bu süre zarfında hem fiziksel hem de duygusal sağlığın korunması, yeni annelerin kendilerine ve bebeklerine daha iyi bakabilmelerine yardımcı olacaktır. Her kadın bu dönemi farklı yaşar, bu nedenle bireysel ihtiyaçlarına göre uygun destek ve bakımı almak önemlidir. Bu süreçte profesyonel yardım almak, annelerin sağlıklı bir lohusalık dönemi geçirmelerine katkı sağlayabilir.
Gelen sorular: Lohusa anne lohusalık döneminde nelere dikkat etmelidir?, Lohusalık döneminde depresyon belirtileri nelerdir?, Lohusa anne mastit olursa ne yapmalı?, Lohusa annede süt ateşi ne demektir?, Lohusa annede ateş yüksekirse ne yapmalı?