→Gestasyonel trofoblastik hastalık (mol üzüm gebeliği) neye denir?
Gestasyonel trofoblastik hastalıklar halk dilindeki ifadesiyle üzüm gebeliğini de içine alan hastalıklar zinciridir.
→İnsanın genetik, kromozom yapısı nasıldır?
İnsan 23 çift kromozom taşıyan hücrelerden oluşur. 23 çiftten ikisi cinsiyet kromozomudur, yani kişinin cinsiyetini belirler. Cinsiyet kromozomu kadınlarda iki adet X kromozomundan ibarettir. Erkeklerde biri X iken, diğeri Y kromozomudur. Kadın ve erkeklerde üreme (gamet) hücrelerinde 23 adet kromozom bulunur ki, anne ile babanın gamet hücrelerinin birleşmesiyle yine normal insanı oluşturmak üzere 23 çift (46 adet) kromozom sayısına ulaşılır. Kadın üreme hücrelerinin (yumurta ve oosit) tümü cinsiyet kromozomu olarak X içerirler. Erkek gamet yani sperm hücreleri ise, ya X ya da Y kromozomu taşırlar. Annenin yumurta hücresini, X kromozomu taşıyan baba sperm hücresi döllerse, bebek kız; Y kromozomu taşıyan sperm hücresi döllerse bebek erkek olur. Bebeğin cinsiyeti babadan gelen hücreye bağlıdır. Anne ve babanın üreme hücrelerinin birleşmesiyle meydana gelen 46 kromozomlu zigot yeni bir insan oluşturmak üzere bölünüp çoğalmaya başlar. Hücrelerin bir kısmı embriyoya (cenine), bir kısmı da bebeğin anneden beslenmesini sağlayacak plasentanın temel hücreleri olan trofoblastlara dönüşür. Plasenta yani bebek eşi trofoblastlar tarafından oluşturulur. İşte bu trofoblast denilen hücrelerin gereksiz yere fazla üreyip çoğalmaları mol üzüm gebeliğine sebep olur.
→Gestasyonel trofoblastik hastalık (mol üzüm gebeliği) nedir?
Döllenme sonrası rahime yerleşen gebelik ürünü büyümeye başlar. Bebeğin beslenmesini sağlayacak plasentanın öncü hücreleri olan trofoblastların gelişmesindeki sapma yani tümör gibi çoğalması gestasyonel trofoblastik hastalığa yol açar. Histolojik (mikroskopik özelliklerine) olarak gestasyonel trofoblastik hastalıklar şu gruplarda bilinir:
1-Mol Gebeliği Halk arasında üzüm gebeliği olarak bilinir. Üç çeşittir:
a) Kısmi mol gebeliği Rahime yerleşmiş olan gebelik ürünündeki trofoblastlar normalden saparak üzüm salkımını andıran şişmiş, şeffaf kesecikler halini alır, ceninin normal gelişmesini önler. Ancak yine de bebeğe ait tanınabilir yapılar mevcuttur. Gebelik ürünü 69 adet (3 X 23) kromozom taşır.
b)Tam mol gebeliği Bebeğe ait hiçbir yapı bulunmaksızın rahim şişmiş, şeffaf keseciklerle doludur. Gebelik ürünü 46 adet (2 X 23) kromozom taşır, ancak hepsi baba kaynaklıdır.
c)İnvazif mol gebeliği Rahim kasına (miyometriuma) yayılmış tam mol gebeliğidir.
2-Koriokarsinom: Trofoblastların daha en başta yapısal olarak anaplastik yani amacına yabancı program içeren özellik gösterdikleri gebelikle ilgili kanser türüdür. Böyle olunca bebeğe ait yapılar da, mol gebeliğindeki üzüm salkımını andıran şişmiş kesecikler de hiç izlenmez.
3-Plasenta yerleşimli trofoblastik tümör: Koriokarsinomun nadir bir çeşitidir. Normalde üç çeşit trofoblast vardır. Koriokarsinomda anaplastik sitotrofoblast ve sinsityotrofoblastlar söz konusu iken, bu tümörde anaplastik “intermediate” trofoblastlar söz konusudur. Kemoterapiye( kanser ilaçlarıyla yapılan kanser tedavisi) daha dirençlidirler.
→Mol üzüm gebeliği ne sıklıkta görülür?
Gebeliklerin 1/1000-2000’inde mol gebeliğine rastlanmakla beraber bu oran Japonya’da daha yüksektir.
→Mol üzüm gebeliğinde risk faktörleri nelerdir?
1-Anne yaşının 20’nin altında, 40’ın üzerinde olması riski artırır. 2-Mol gebeliği geçirmiş hastanın sonraki gebeliğinin mol olma riski %1’dir. 3-Baba yaşının 45’in üzerinde olması. 4-Hiç doğum yapmamış olmak. 5-A vitamini eksikliği.
→Mol üzüm gebeliğininin belirti ve bulguları nelerdir?
1-Gebeliğin erken dönemlerinde vajinal kanama. 2-Aşırı gebelik bulantısı 3-Erken dönemde görülen gebelik toksemisi yani hipertansiyon Gebelik toksemisi, hipertansiyon, idrarda protein kaybı ve özellikle ellerde ve yüzde şişlik yani ödemle tanınan tehlikeli bir hastalıktır. 4-Rahimin son adet tarihine göre beklenenden büyük olması. Hipertiroidi, solunum yetmezliği veya yumurtalık kistlerine bağlı ağrı da müracaat sebebi olabilir. Tam mol genelde 6-8. haftalarda kanama ile belirti verir. Boşaltılmazsa 16-18. haftalarda düşükle sonuçlanır. Kısmi mol gebeliği bebeğin bulunması nedeniyle, hele plasentadaki değişiklikler de azsa geç belirti verir.
→Mol üzüm gebeliğinde teşhis nasıl konulur?
Ultrasonla konur. Yukarıdaki şikayetlerle gelen hastaya yapılan ultrasonda gebelik kesesi izlenmez. Bunun yerine şişmiş keseciklerin oluşturduğu özel “kar yağdı” manzarası tanıyı koydurtur. Annenin kanından yapılan betaHCG test sonucunun çok yüksek olması tanıyı destekler. betaHCG normal gebelikte plasentayı meydana getiren trofoblastlar tarafından normal düzeylerde salınan bir hormondur. Kısmi mol gebeliğinin tanısını ultrason ve betaHCG ile koymak mümkündür, ancak her zaman kolay olmaz. Çoğunlukla düşük sonrası kürtaj materyalinin histolojik incelenmesiyle tanı konur.
→Mol üzüm gebeliğinde tedavi nasıl yapılır?
→Üzüm Gebeliği (Mol Gebelik) nasıl tedavi edilir?
Kendi haline bırakılan mol gebeliği, hiç beklenmedik anda ciddi kanamalara yol açabilir. Bu nedenle tanısı konulduktan sonra gerekli tetkikler ve hazırlıklar yapılıp kan nakli için de tedbirli olarak genel anestezi altında kürtajla boşaltılmalıdır. Çocuk sayısını tamamlamış 40 yaş üstü hastalarda rahimin ameliyatla çıkarılması (histerektomi) da bir tedavi seçeneğidir. Hastanın kan grubu Rh negatifse boşaltma sırasında kan uyuşmazlığı iğnesi (Rh immunglobulin) uygulanmalıdır.
→Mol Gebeliği Boşaltıldıktan Sonra Niçin ve Nasıl Takip Edilmelidir?
Takibin amacı hastalığın rahimde devam edip etmediğini ve akciğer, vajina, karaciğer, beyin gibi organlara yayılıp yayılmadığını (metastazı) bilmektir. Takibin devam ettiği bir yıl boyunca hasta gebe kalmamalıdır. Haftada bir betaHCG testi yapılır. Testi ardı ardına üç kez normal gördükten sonra, takip eden 3 ayda iki haftada bir, sonraki dönemde ayda bir betaHCG kontrolüne devam edilir. Bu sürede bütün betaHCG düzeyleri normal çıkmalıdır. Aynı dönemde jinekolojik muayene ve üç ayda bir akciğer grafisi tekrarlanmalıdır.
1-RİA boşaltma sonrası hemen eski haline gelemeyen yumuşak rahimi delebilirler.
2-RİA’ya bağlı kanamalar hastalığa bağlı kanamayı yorumlamada zorluğa yol açabilir.
3-Doğum kontrol hapları çok daha etkin koruma sağlar.
Takip tamamlandığında hasta yeniden gebe kalabilir.
Eğer beta HCG düşmez ya da aynı kalır veya yükselirse, hastalığın devam ettiğini, belki de metastaz olduğunu gösterir. Rahim kürtajı, ultrason, akciğer grafisi ve tomografisi, karaciğer tomografisi ve fonksiyon testleri, beyin tomografisi gibi birçok tetkiklerle metastazlar araştırılır. Sonuca göre hastalığın evrelemesi yapılıp hastaya metotreksat ve gerekirse diğer kemoterapi (kanser tedavi) ilaçları verilir.
Mol Gebelik ve Üzüm Gebeliği: Tanı, Tedavi ve Etkileri
Gebelik, bir kadının hayatında önemli bir dönemdir ve genellikle büyük bir sevinçle karşılanır. Ancak, bazen gebelikte sorunlar ortaya çıkabilir, bu sorunlardan biri de mol gebelik veya üzüm gebeliği olarak bilinen durumdur. Bu makalede, mol gebeliğin ve üzüm gebeliğin ne olduğunu, nedenlerini, belirtilerini, tanı yöntemlerini, tedavi seçeneklerini ve bu durumların kadınların sağlığına olan etkilerini anlatan bir rehber sunacağız.
Mol Gebeliğin Tanımı ve Nedenleri
Mol gebelik, embriyo veya fetusun anormal geliştiği bir durumu ifade eder. Bu durumda, gebelik kesesi içinde normalde gelişmesi gereken dokuların anormal hücrelerle dolduğu ve gebeliğin sürdürülemediği bir durum söz konusudur. Mol gebeliğin tam olarak neden ortaya çıktığı net değildir, ancak genetik faktörler, anneye ait sağlık sorunları veya rahim içindeki anormal koşulların etkisi altında olabileceği düşünülmektedir.
Üzüm Gebeliği Nedir ve Neden Oluşur?
Üzüm gebeliği, mol gebelik olarak adlandırılan bir alt tipidir. Bu durumda, gebelik kesesi yerine üzüm benzeri keseler oluşur. Üzüm gebeliği genellikle anormal hücre büyümesi sonucu ortaya çıkar ve genellikle gebeliğin erken dönemlerinde fark edilir. Genetik faktörler, anneye ait sağlık sorunları ve beslenme eksiklikleri, üzüm gebeliğinin ortaya çıkmasında rol oynayabilecek etkenler arasında yer alır.
Belirtiler ve Tanı Yöntemleri
Mol gebeliğin belirtileri arasında vajinal kanama, pelvik ağrı, bulantı, kusma ve uterus büyüklüğünde hızlı bir artış yer alabilir. Üzüm gebeliği durumunda, bu belirtilere ek olarak, anormal bir büyüme şeklinde olan gebelik keseleri ultrasonografi ile görülebilir. Tanı genellikle bir doktorun fizik muayenesi, ultrasonografi, ve kan testleri ile konulur.
Tedavi Seçenekleri ve İlerleme
Mol gebelik durumunda, genellikle gebeliğin sonlandırılması önerilir. Bu durumda, uterus içindeki anormal hücrelerin temizlenmesi için küretaj veya ilaç tedavisi uygulanabilir. Üzüm gebeliği durumunda, tedavi yöntemleri genellikle daha agresif olabilir, çünkü anormal hücrelerin hızlı bir şekilde yayılma eğilimindedir.
Tedavi sonrasında, kadınların bir süre boyunca gebelikten kaçınmaları ve doktorlarıyla düzenli kontroller yapmaları genellikle önerilir. Bu, olası komplikasyonların erken teşhis edilmesine ve tedaviye başlanmasına yardımcı olabilir.
Mol ve Üzüm Gebeliğinin Kadın Sağlığı Üzerindeki Etkileri
Mol ve üzüm gebeliği geçiren kadınlar, bu durumların fiziksel ve duygusal etkilerini yaşayabilirler. Fiziksel etkiler arasında anemi, vajinal kanama, ve rahim enfeksiyonu riski bulunabilir. Duygusal olarak, gebelik kaybıyla başa çıkmak zor olabilir ve destek sistemine ihtiyaç duyulabilir. Bu nedenle, kadınların bu tür durumlarla başa çıkabilmeleri için psikolojik destek almaları önemlidir.
Sonuç
Mol gebelik ve üzüm gebeliği, gebelik sürecinde karşılaşılan zorluklardan biridir. Bu durumların erken teşhisi, uygun tedavi ve sağlık profesyonelleriyle işbirliği, kadınların sağlıklı bir şekilde toparlanmalarına ve gelecekte sağlıklı gebeliklere sahip olmalarına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, bu tür durumlar genellikle önceden tahmin edilemez ve bir kadının kontrolü dışındaki faktörlere bağlıdır, bu nedenle profesyonel tıbbi yardım önemlidir.
Gelen sorular: Mol üzüm gebeliği nasıl tedavi edilir?, Mol üzüm gebeliği kansere çevirir mi?, Mol gebeliklerinde bebek (embryo, cenin) olmaz diye bilinir, ama bazı mol gebeliklerinde mol yanında bebek de olabilir mi? Mol üzüm gebelik tekrarlar mı? Tüm mol gebeliklerin tedavisinde kemoterapi gerekir mi?